İçtiğimiz su birbirinden farklı kaynaklardan tarafımıza ulaştığı için içinde bulunan maddeler de birbirinden farklılık göstermektedir. Birçok elementi bünyesinde barındıran hayat kaynağımız olan su herkes için en büyük ihtiyaçtır.
Klorür, alüminyum, demir, nitrat, potasyum, magnezyum, klor ve florür elementlerini bünyesinde barındıran içme sularımız daha iyi hale getirilmesi için bu elementlerin farklı oranlarda su içerisinde bulunması suyun tadında farklılıklara yol açmaktadır.
Aynı şekilde sudaki pH dereceleri de suyun kaynağından kaynağına göre farklılıklar taşımaktadır.
İki hidrojen ve bir oksijen atomlarının bir araya gelmesiyle oluşan su insan hayatı için oldukça önem teşkil etmektedir. İnsan hayatı için oldukça önemli olan bu sıvının kalitesi oldukça önemlidir. Hayatta kalmak dışında birçok amaçla tüketilen su, içinde bulunan zengin minerallerle canlı sağlığına duyarlı hale getirilmektedir.
Lezzet anlamında bireylerin damağında bıraktığı tada göre ayrışan su, önemli 5 minareli içinde barındırmaktadır. Kalsiyum; kemik sağlığı konusunda bireylere oldukça fayda sağlamaktadır. S
uyun içinde bulunan magnezyum minerali birey için tam bir enerji kaynağı olmaktadır. Anabolik gelişim için gerekli olan bu mineral, su içerisinde bulunmaktadır.
Vücudun elektrolit dengesini sağlayan potasyum aynı şekilde tansiyonu da dengeleyici özellikleri barındırmaktadır. Kemik ve diş sağlığı için florürün fazlası canlı bünyesine zarar vermektedir. Suda bulunan ve önemli mineraller arasında yerini alan sodyum elementi vücut ısısının dengelenmesi ve elektrolit dengesinin sağlanmasını sağlamaktadır. Hücrelerden giriş çıkış yapan maddelerin geçiş işlemini gerçekleştirmektedir. Aksiyon potansiyelinin gerçekleşmesinde de oldukça büyük görevi olan sodyum, su içerisinde bulunan önemli mineraller içerisindedir.
Suyun İçindeki Mineraller Nelerdir?
Su yeryüzünün doğal zenginliklerinden bir tanesi olarak görülmektedir. İnsan sağlığı ve yaşamı için oldukça önem atfedilen bu doğal kaynak içinde barındırdığı zengin minerallerle bireylerin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
İnsan sağlığı için de oldukça önemli olan bu maddenin içerisindeki çeşitli mineraller ile sizler de vücudunuzdaki birçok aksaklığı giderebilir ve dengeyi koruyabilirsiniz.
Kalsiyum, magnezyum, çinko, sodyum, flor, demir, nitrat gibi elementler su içerisinde mineral özellik belirtmektedir.
Doğal kaynaklardan elde edilen sular belirli arıtma işlemlerinden geçirilerek içilebilir hale getirilmektedir.
Yer katmanı içerisinde doğal olarak bulunan mineraller insan eliyle üretilemeyen doğal kimyasal bileşiklerdir.
Suyun içerisinde bolca miktarda bulunan bu doğal mineraller; sinir hücrelerinin düzenli faaliyet göstermesi, kemik dokunun güç kazanması, kas dokunun kolayca kasılıp gevşemesi gibi birçok duruma doğrudan etki ettiğinden oldukça önemsenmektedir.
Vücudumuzda önemli faaliyet sunan enzim ve vitaminlerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için minerallerin varlığına ihtiyaç vardır. Her mineral vücut için farklı fayda sağladığından tükettiğimiz besinlerdeki mineral miktarlarına dikkat etmek oldukça önemlidir.
Enzim faaliyetleri için vücutta bulunması gereken demir ve çinko elementleri de su aracılığı ile tüketilmeli ve vücuda kazandırılmalıdır.
Arıtılmamış Suyun İçindeki Zararlı Maddeler Nelerdir?
Suyun arıtılması sertlik değer aralığının dengelenmesi, içinde bulunan yüksek miktardaki elementlerin ideal düzeye indirgenmesi ve iletkenlik seviyesinin istenilen değer aralığında bulunması açısından oldukça önemlidir.
Bireyler için hayati önem taşıyan su içindeki zengin mineralleri bulundurduğu zararlı maddeleri de bulundurmaktadır. Örneğin belirli bir seviyenin altındaki florür fayda sağlarken bu minarelin su içerisinde yüksek oranda bulunması birçok zarara yol açabilmektedir.
Arsenik, krom, kurşun, cıva gibi elementler su içerisinde zehirli etki yapabilmektedir. Aynı şekilde baryum, amonyum, nitrat, klorür gibi maddelerin de belirlene değerlerden fazla bulunması olumsuz etkiye sebep olmaktadır.
Suyun organik maddelerle kirlendiğini gösteren nitrit ve amonyak maddeleri su içerisinde bulunmaması gereken maddelerdendir.
Kirlenmenin üst düzeylere yükseldiğini gösteren nitrat ise su içerisinde kesinlikle bulunmaması gereken maddedir.
Bu maddelerin belli seviyelerin üstünde bulunması özellikle çocukların sağlığı ve bağışıklık sistemleri adına oldukça zararlı olarak belirtilmektedir.
İçilmesi gereken suların; kokusuz, renksiz ve temiz görünümlü olması oldukça önemlidir.
Aynı şekilde suyun sertlik ve pH derecesinin istenilen düzeyde olması da önemsenen kriterlerden kabul edilir.
Arıtılmış Suyun Yararları Nelerdir?
Su insan sağlığı için oldukça büyük bir zenginliktir. Hayat kaynağı olarak nitelendirilen bu madde olmadan insanların yaşaması mümkün değildir.
Hal böyle olunca bireyler yaşamları için oldukça önemsenen bu kaynağı en iyi şekilde tüketmek isterler. Bu amaç uğruna geliştirilen bazı teknolojilerden biri de arıtma işlemidir. Bireyler suları arıtarak ideal seviyelere ulaştırabilmektedirler. Örneğin arıtma cihazından geçen bir suyun sertliği istenilen seviyeye ulaştırılabilmektedir.
Arıtılmış su ile elde edilen ideal sertlikteki su ile vücut sağlığınızı koruyabilir, tesisat sisteminizin ömrünü uzatabilir ve temizlik işlemlerinizi başarılı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Çünkü su sertliği arttıkça deterjanın işlevselliği azalmakta ve derinlemesine temizlik mümkün olmamaktadır. Aynı şekilde arıtılan suyla birlikte sudaki iletkenlik seviyesi de olması gereken düzeye taşınabilmektedir.
Suyun lezzetinin arttırılması ve fazlası zararlı olan iyonların alımının engellenmesi açısından oldukça fayda sağlamaktadır.
Aynı şekilde arıtılan suyla birlikte sağlığa zarar veren maddeler de engellenmiş olmaktadır. Belli bir seviyenin üstünde olan zararlı ve zehirli maddelerin filtrelere takılmasıyla canlı sağlığı için idealize edilen suya ulaşmak mümkündür.
Sizler de sularınızı arıtarak sağlığınız için
faydalı mineral seviyesindeki ve sertlikteki suyunuza kavuşabilirsiniz.
